2024 ve ÖNERİLER; TERAZİ ARAYAN DENGE, HAZIR MISIN?/Emine GÜCEK

Kendinizi tanımladığınız, güç, değer ya da öz/değer olarak addettiğiniz özne ve nesneleriniz nelerdir?

Zira ilahi ezgisini Ay kuyumcusunun mikrofonu ve Venüs’ün kemanı ile duyuran Toprak Ana(Boğa) ruhsal evrimimizin bir sonraki bölümüne geçebilmemiz için kutsal kaynak, evrensel anne, kozmosu doğuran ilahi dişil bilgelik uyanıyor şimdilerde.

İlahi ses dedim, zira Antik Mısır Boğa’yı “ilahi sesin tercümanı” olarak adlandırırdı. Boğa boğaz çakrası ile ilintilidir bu çakra ses, bilinç ve arınmayı anlatır. Ancak dünyanın burcundaki “eylem” kelimelerden daha yüksek sesle konuşur.

Boğa göklerin en parlak yıldızı Aldeberan’ı kırmızı gözünde saklar. Boğa’nın gözü (üçüncü göz, ruhsal uyanış) açıldığında kutsal kitaplarda belirtilen “bütün bedeniniz ışıkla dolacak” cümlesi hakikat olur ve arzular materyalist dürtüler ışıkla yıkanmaya başlar.

Boğadaki eylem enerjisi yaratıcılığın, üremenin, fiziksel arzuların tatlı ve baharatlı aromasını yanına alarak evrenin kalbinin ritmine göre hareket eder.

Fiziksel arzu enerjisini (Boğa), manevi arzu (Akrep) özlemine dönüştürebilmek Boğa’nın “yol”u ve dersidir.

Platon’un mağarasında Güneş’i yani ışığı görebilenler ancak zincirlerinden kurtulabilenlerdir. Zira daha büyük bir gerçekliğe, ışığa uyanabilmek ve yukarıda kazanabilmek için bazen yer altına inmek, çöp konteyneri gibi derinlere gömülmüş olan toksik ne var ise atmak gerekir.

Mistik ve felsefi yolculuk taşlar ve patika yollarla uzayan bir yoldur. Cenneti bulabilmek için bir nevi önce cehennemden geçilir.

Teslim olabilmek salt zihinle gerçekleşen bir tutum değildir, zira zihin deneyime(Boğa) teslim olur. Deneyim ise ete kemiğe bürünmüş beden kabında gerçekleşir.

Kadim dünyada barış/uyum, eril/dişil enerjiler arasında var olan mükemmel denge, “yol” boyunca ruhlar evrimleştikçe, fizik bedenlerde yaşamayı deneyimledikçe büyü bozuldu ve giderek daha dengesiz hale geldi.

Bu yolda en zorlu ve belki de en asil olan yolculuk şekli kendi içimize doğru yaptığımız yolculuktur. En yiğitçe savaşımlarımız ve en hoyratça kavgalarımız da kendimizle değil midir aslında?  Kendimizle her yüzleştiğimizde çok katmanlı “ben”liğimizdeki yeni bir “ben” ile tanışmakta ve içimizdeki ruhsallığa ve tanrısallığa bir adım daha yaklaşmaktayız.

Ama şimdilerde adalet evrenin terazisi mükemmel dengesi yeniden inşa ediliyor, dünyanın kadınsı kalbi uyanıyor.

İşin aslı şu ki yaşamda şikayet etmek, kurban moduna girmek, her şeyin ters gittiğine inanmak kolaydır ve bu noktada kurban rolü keyifli bir roldür. Sebebi ise eylemlerinizin ve seçimlerinizin sorumluluğunu siz almazsınız.

Zira bu duruma neden olan hep başkalarıdır ve size kötü şeyler hep kötü insanlar tarafından yaşatılır. Ancak kolay olmayan nedir biliyor musunuz? Ayağa kalkmak ve yine de her şeye rağmen yapmak.

Eğer bu son noktaya gelmişseniz evet Satürn Balık dünyasını doğru gerçekleştirmeye hoş geldin der zamanın efendisi.

Satürn Balık sürecinde eğer seçimlerinizi sahiplenmezseniz beğenseniz de beğenmeseniz de Satürn bunu sizin yerinize yapacaktır.

İnandığımız ne ise bağlandığımız odur, bağlanmanın nedeni de aslında korkudur. Bu nedenle korku yerine inancı besleyeceğiniz alanları tercih edin. Korkunun sizi durdurmasına izin vermeyin.

Erteleme alışkanlığını bırakın. Günlük, haftalık planlar yapmak ve yeni hedefler koymak bu alışkanlığınızı yok etmede etkili bir yöntemdir.

Zamanınızı etkin ve verimli bir biçimde kullanmalısınız zira kaçmak ya da tembellik eğilimi olayları daha da kötü bir duruma getirecektir.

Balık vizyonlarla ilintilidir, Satürn ise gerçeklerle. Bu nedenle fikirlerinizi ve vizyonlarınızı hayata geçirecek yapı ve kuralları belirleyebilirsiniz. Unutulmamalıdır ki bir şeyin gerçek olabilmesi için önce hayal edilmesi gerekir. Gerçeklik ve hayal gücü arasındaki çizgiyi bulmaya çalışın.

Sınırlarınızın bulanıklaşmasına izin vermeden kurtarıcı olun. Başkalarına şefkat göstermek için fazlaca fedakârlık göstererek kendinizi şehit etmeyin.

Karşınızdaki sorumluluk gerçekten size mi ait? Gerçekten size ait olan ise bu sorumluluk onu almaya çalışın.

Beden, kariyer, para, itibar, statü, lüks, zenginlik, şöhret? İşte değer olarak addettiğiniz ne var ise bu kelimelerin “ortalamasını” alın ve “denge pramidine” yerleştirin.

Yıldızların Düşlediklerinizi Gerçek Kılması Dileğiyle

EMİNE GÜCEK

MİNERVA AKADEMİ

Yorum bırakın

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑