ÖZGÜRLÜKLER, BİLİM, ASTROLOJİ VE SATÜRN/Emine Gücek

Görüntüleri yok edenlerden değil, görülecek hiçbir şeyin olmadığı bir görüntü bolluğu üretenlerdeniz / Kötülüğün Şeffaflığı

Kozmos’u makro ve mikro düzeyde algılayabilmenin ve anlamlandırma çabasının sıfır noktasında başlayan bir süreçtir esasında bilim. En ilkelinden en gelişmişine insan topluluklarının değer yargılarını inşa ettiği temelde üç kavram vardır. İyiye,doğruya ve güzele ulaşmak.Bu inşa sürecini uzun dönem doğuda ve batıda dogmatik dini inançlar şekillendirmiştir.

Astroloji yaşamın her alanına fark etmediğimiz bir biçimde sızabilen bir sistem. Bilim ve sınırlar ve sınırların ortadan kalkması denilince astrolojik bağlamda 2 ayrı gezegen bizim için önemlidir. Bu gezegenlerden ilki özellikle Modern Astrolojide bilim, teknoloji, özgürlük, bilgisayarlar, havacılık, uzay gibi kavramlarla ifade edilen Uranüs’tür.

Ani olan, hızlı gelişen, kısıtlanamayan ve üst bilinç ile ifade edilen, adaletsizliğin olduğu her yerde “devrim” ile kendini ifade eden olaylar Uranüs semboliği taşır.

Semboller ile ifade ettiğimiz her kavramın mitolojik anlamda arketiplerle birlikte değerlendirmek o semboliğin içini doldurmak anlamında oldukça önemlidir.Çünkü arketipler insanlığın ortak şuuraltı ya da kolektif bilinçaltı adını verdiğimiz okyanusun günümüze sızmış halidir.

Mitolojiye göre kaos ile başlayan mikrokozmosun sıfır noktasında ilk önce Gaia yani toprak ana vardır. Gaia doğa anadan doğdu ve sonrasında onunla birleşti.Bu birleşmeden on iki çocuk meydana gelir ve Uranüs doğar. Bir başka Uranyen kahraman ise Promethe’dir. Bilgiye sahip olmanın neden sadece tanrılara özgü bir erk olduğunu sorgular Promethe. Aslında bilgi ve bilimi sembolik anlamıyla anlatan ateşi insanlığa aktarır. Bu durum Zeus’un hoşuna gitmez tabi ve hikayenin sonu aşikar.

Özgür düşünebilme, bilgiye sahip olma,erki elinde tutabilme(ateş) ile düşünüş tarzının engellenmesi (baskı,cehalet) kavramlarının karşı karşıya gelmesinin arketipi olarak karşımıza çıkar bu mitolojik öykü.

Astrolojik anlamıyla Satürn, sınır koyma, sınırları aşma ve metodik bilimsel, sağlam yapılar inşa etme ile ilgilidir.Birçok dahinin ve devrimcinin doğdukları andaki pozisyonlarını yani doğum haritalarını incelediğimizde ilginç bir biçimde Satürn ve Uranüs gezegenlerinin haritalarında köşe noktalarda ve oldukça aktif bir biçimde vurgulandığını görüyoruz.Bu isimlere örnek olarak verebileceğim, Albert Einstein, Leonardo Da Vinci ve daha fazlası…

Sorbonne Üniversitesi Matematik ve Fizik profesörlerinden biri olan Jules Henri Poincare ‘nin ifade ettiği bir sözü aktarmak isterim ” Tıpkı bir evin taşlarla örüldüğü gibi,bilim de gerçeklerle örülüdür.Fakat taş yığını ne denli gerçek değilse,bir gerçek yığını da o denli bilim değildir”

Bu cümleyi irdelediğimizde karşımıza taş yığınının esasında gerçekliğe dönüşmesini sağlayan kavramın aslında özgür düşünebilme ve düşünsel bağlamdaki bu özgürlüğü ifade edebilme gücü oranında arttığını fark ederiz.

MİNERVA AKADEMİ

Yorum bırakın

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑