( Eylül ayında raflarda olacak yeni kitabımızdan)
Paradigma değişimlerinin yaşandığı medeniyetin kriz noktasına ulaştığı ve ekonomik ve ekolojik sistemlerimizin kontrolden çıktığı günlerdeyiz. İnsanların gelecekte nasıl olacaklarını tahmin etme yeteneği, tekrarlanan döngülere dayanır. Sembolik bağlamda bir soğan halkasının katmanları gibi düşüneceğimiz gezegenlerden en yavaş hareket eden gezegenlerin en güçlü ve derin değiştiriciler olduğunu biliriz. 2025 bu noktada büyük oyuncuların el değiştirdiği insanlık tarihinin en kritik yıllarından biri gibi görünmekte.
Rakamlar ilahi zekânın geometrik ifadesidir ve sayı bilimi kadim dönemlere dayanır. Elementler atom numaralarına göre birbirlerinden ayırt edilirler. Çekirdekteki her proton için pozitif bir elektrik yükü varsa, bir tanesinde negatif yüklü bir elektron bulunur.
Örneğin rakamlardan 7 sayısı gümüş ve gümüş nitrat ( AgNO 3 ) ile ilişkilidir. Kadim simyacılar bu bileşiğe “Ay Kostiği” adını vermişlerdir, bu elemente çok saygı duymuşlardır. Gümüş eski dönemlerden beri Ay, Baykuş ve Ay tanrıçaları ile ilişkilendirilmiştir. İlginç bir şekilde birçok baykuş türü “Gümüş Baykuşlar” olarak bilinir.
7 Antik Yunan medeniyetinde Pleiades, Atlas ve Pleione’nin kızlarının sayısıydı. 7 kız kardeş Seven Sister olarak bilinen bu kızların isimleri Maia, Taygete, Electra, Alcyone, Celoeno, Sterope ve Merope’ydi.
Kadim doğu bilgeliğinde 2025 yılı medeniyetle bağlantılı Ateş döngüsünün ilk döngüsüne “yılan” a işaret ediyor ve 9 rakamına. Zira omurganın tabanındaki 9 sayısının olduğu yerde cennetin “hikmet yılanı” kıvrılmış halde, uyur vaziyettedir. Ancak onu uyandırdığınızda yani “kıldan ince kılıçtan keskin sırat köprüsünden” (omurga) geçmeye hazır hale getirdiğinizde önce kalbe sonra epifize ulaşırsınız. Ve “kıyamet” diriliş gerçekleşir.
Dualite prensibinde 9 iyi ve kötüyü içinde barındırır. Serti katı ve yıkıcı olanı 9’u ters çevirdiğinizde 6 olur, kalbe ulaşırsınız, yani Güneş’e. Başka bir ifadeyle “demir”, “altın” a dönüşür.
Tek haneli rakamların sonu olan 9 sayısı simya geleneğinde “aptal altını” olarak da bilinen demir sülfürü temsil etmekteydi. En güçlü, en travmatik değişim seviyesini temsil eder.
Dokuz bitişin ve sonlanmanın sayısıdır, bebeğin gelişimi 9. Ayda tamamlanır.
Tüm katı maddeler 3 elementin toplamından oluşur. Ateş, toprak, su yani 3+3+3/9
Büyük mühürde piramidin 72 taşı vardır en üstündeki taş eksiktir. 7+2= 9’dur.
İsa öldüğünde yaklaşık 33 yaşındaydı 3×3=9.
İsa dokuzuncu saatte öldü.
İsa dirilişinden sonra öğrencilerine ve havarilerine dokuz kez göründü.
Kral Davut 33 yıl hüküm sürdü 3×3=9.
Diriliş içeride gerçekleşir ve sadece tam ego ölümünün gerçekleşmesinden sonra meydana gelebilen tamamen içsel bir süreçtir. Bu, beden, zihnin ve ruhun çeşitli testlerinin başarıyla geçmiş olduğu üç cezbesinin ardından gelir. Kişi kendi içindeki tüm düşük arzuları çarmıha germelidir. Bu, kutsal ve ilahi gücünün bozulmaz ışığının içeriden ortaya çıkmasına izin verecek kadar kabını gerçekten arındırmanın ve boşaltmanın tek yoludur.
Ezoterik disiplinlerde dokuz sayısı insanlığın sayısıdır, kusurludur, başarısızlık ile ilişkilendirilir çünkü tamamlanmayı temsil eden 10 dan bir önceki rakamdır. Geldiğimiz her 9, yeni bir döngünün başlangıcıdır. 2025’ te sınavı geçenler geriye dönmek yerinde bir üst benliğe ulaşıp 10 dan yoluna devam edecektir.
EMİNE GÜCEK
MİNERVA AKADEMİ GNOSTİK ASTROLOJİ OKULU KURUCUSU
MİNERVA EMİNE GÜCEK ASTROLOJİ & AKADEMİ 
Yorum bırakın