Zihinsel olmaktan ziyade duygusal olanın büyüsünü içgüdüsel tepkilerle ifade eden Balık, sonun ve sonsuzluğun ufkunda kendini asla ifşa etmeyen bir gizemdir. Toprakla kirlenmiş olan ruhların iyileşme yolunda cennet ve cehennem birbirinin içinden geçer önce; yani ikilikten. Sonra “bir” olur, hakikat tecelli eder.
Bilinç kalpteki nokta ise, keşfedilmesi gereken “zihnin rahmi” Balık yani bilinçaltıdır. Bu ikisini birbirine doğru çekiştiren ve bu nedenle zıt yönlere doğru yüzen iki Balık, bu burcun arketipidir. İki dünyanın birleşmesi ise “cennet”tir.
Balık ayakları yönetir çünkü Balığın toprağı, dünyevi gerçekliği yani cehennemi de tanıması için ayaklarının yere değmesi, topraklanması gerekir.
Yunus fırtınalı denizlerde sulara kapıldığında yaratıcının gönderdiği bir balık ağzına alarak kurtarır. 7 gün kalır Balığın karnında Yunus, açlıktan susuzluktan bitkin düşer, düştüğü topraklarda bir çiçek filizlenir. Balık kurtarıcıdır…
Ego’nun omuz silkmesiyle kalpteki nokta ışık olur, karanlık kör olur, dünyanın kurtarıcısı, insanların balıkçısı ortaya çıkar ve gökler tanrının zaferini duyurur, gelecek umut olur.
Gelecek çoğu kez ne istediğimiz ile ilintili olmayıp aslında ne oluğumuzu bağlayan bir metafordur.
Gelecek bir umut olmaktan çıkıp bir tehdit haline gelmişse artık yaşamlarınızda;
Var olma kaygısıyla geçmişin şekillendirdiği şimdide dengeden ve yaşanan an’dan uzaklaşıp yalancı bir geleceği inşa etmeye çabasına dönüşmüşse her şey zihninizde,
İçinde hayatın anlamını da barındıran geleceği dünden değil, şimdiden başlatma zamanınız gelmiştir belki de…
Mutluluğu sizin dışınızda birinin, size bir paketle elden teslim edeceği düşüncesi bildiği yoldan gidenin rutinin anlatır ancak çizdiği yoldan gidenlerin destanını değil.
“Çizdiği yoldan giden” ışıkla yıkanarak gerçeği arayan umut ve hayalleri küme dışında olanın hak ettiği sıfattır daima.
Büyük ustanın dediği gibi fırtınalar kopsa da dallarınızdan; kökleri sağlamsa hayat ağacınızın eğer, yarınların baharı olup yeniden çiçek açarak biten karakışın ardından “umut varsa vur dünyayı sırtıma” diyen hamal gibi çizdiği yoldan gidenlerden olursunuz.
yarın farklıdır bugünden,
adı değişir hiç olmazsa.
kara bir suyu
geçiyoruz şimdilerde
basarak yosunlu taşlara.
sen bugünden yarına
birazcık umut sakla.”/Metin Altıok
Kuruyan umutlarınızdan yeniden filizlenen bir tohumun mavi su damlasıyla yıkanarak toprakla buluşacağı bir Balık yeni Ay’ı ve yıldızların düşlerinizi gerçek kılacağı temennisiyle.
EMİNE GÜCEK
ASTROLOJİ UZMANI
Bir Cevap Yazın