FESLEĞEN’E ASTROLOJİK BAKIŞ / EMİNE GÜCEK

Gidersen kim sular fesleğenleri

Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Ahmet TELLİ

Fesleğen, Latince Ocimum Basilicum adıyla bilinir. “Ocimum”, Yunancada “kokulu”, “Basilicum” ise “krala özgü” demek olup kral sarayı anlamına gelen “bazilika” sözcüğüyle aynı kökten türemiştir.

Kralların bitkisi olarak zikredilmesinin bir başka nedeni ise I.Konstantin’in annesi olan ve kutsal emanetleri taşıdığı düşünülen Azize Helena ile ilişkilendirilmiş olmasıdır.

Roma imparatoriçesi Aziz Helena, İsa’nın asıldığı doğru çarmıhı bulan kişi olarak bilinir. İmparatoriçenin çarmıhı bulduğunda üzerinde fesleğenlerin yükseldiğini görür. Bu nedenle fesleğenin Hıristiyanlığın en eski mezhebi olan Ortodokslarca kutsal bir anlamı bulunmaktadır. Fesleğenin özellikle eski dönemlerde mahkeme salonlarında, sanıkların yemin ettiği kürsülerin üzerine yerleştirilen bir bitki olduğu bilinmektedir.

Her yıl 14 Eylül’de kutlanan “Kutsal Çarmıhın Yüceltilmesi Yortusu”nda kullanılan kutsal suyun hazırlanmasında ve kutsal haçın süslenmesinde fesleğen önemli bir yere sahiptir. Bu inanışın devamı olarak yerde bulunan çarmıhı öpen kadının tüm hastalıklarından kurtulmuş olacağı, çarmıhın üzerine yatırılan bir ölünün ise dirileceği düşünülmüştür. Bu nedenle Ortodoks Hıristiyan inancında fesleğenin İsa’nın çarmıhı ile yakından bir ilişkisi bulunmaktadır.

Antik Yunan döneminde fesleğene kötü davranılırsa bitkinin daha çabuk büyüyeceği düşünülmüştür. Yine bu dönemde şanssızlık, talihsizlik simgesi olarak görülmektedir.

Hindistan’da ise bu bitkiye Yunanlıların tam tersi bir anlayışla “kutsal fesleğen” adı verilmiştir.

Hintliler yeniden doğuşu simgeleyen Vişnu’nun avatarlarından biri olan Krishna’yı fesleğen ile özdeşleştirmişlerdir. Krishna, Tulasi isimli ölümlü bir kıza âşıktır ve sevdiği kızı sonsuza dek yaşatmak amacıyla fesleğene dönüştürmüştür.

Hintliler bu bitkinin şans getirdiğini ve koruyucu bir işleve sahip olduğuna inanmışlardır. Tapınaklarda ve evlerin bahçe önlerinde önünde yetiştirdikleri fesleğenin evleri kötü koku ve ruhlardan arındırdığına, ailenin ruhunu koruduğuna inanarak ‘’Her canlı ölüme giderken göğsünde bir fesleğen yaprağı taşımayı hak eder’’ ifadesini kullanmışlardır.

İtalya, Romanya ve Meksika’da fesleğen aşk simgesi olarak görülmüştür. Bir genç kız tarafından pencere dışına koyulmuş olan fesleğen yaprakları kendilerine bir talip aradıklarına işarettir. Meksika’da aşkı sembolize eden fesleğeni cebinde taşıyan kişinin âşık olduğu kimsenin, onun aşkına cevap vereceğine inanılırdı. Romanya’da ise aşkına fesleğen armağan eden kişinin hediyesi kabul edilirse, âşıklar birbirine bağlanmış olarak kabul edilmekteydi.

 İtalya’da fesleğen aşkın sembolüdür. Bu nedenle bir aşık, aşık olduğu kişinin ilgisini kazanmak için saçının arasına bir parça fesleğen yerleştirmekteydi. İtalyan yemeklerinin baş tacı olan fesleğen tarihsel süreç içerisinde aşk, şans, cinsellik bazen de ölüm ile anılmıştır.Bu bölgede “bitkilerin kralı” addedilen fesleğen krallar tarafından banyo suyuna eklenerek ya da merhem yapılmak suretiyle kullanılmıştır

 Fesleğen, Güneybatı Afrika’da Orange ırmağının kuzeyinde yaşayan siyahî bir ırk olan Hotantolarda genç kızlar tarafından erkeğin sevgisini ve evliliğe hazır olup olmamasını ölçmekte kullanılan bir bitkidir. Kabîleler hâlinde yaşayan Hotantolarda erkek evlenmek istediği kadının kulübesinin önünde üç gün batımı bekler. Üçüncü gün sonunda kadın sevgisiyle orantılı olarak fesleğen tohumları verir. Fazla verilen tohumlar çok sevmesinin de işareti sayılır.Genç Hotanto erkeği bu tohumları eş adayının kulübesinin önüne eker ve bir sene boyunca düzenli olarak fesleğen sulayarak bakımını yapar.Bir yılın sonunda fesleğen yeşermişse kadın erkeğin sevgisinden emindir artık.Sabrından ve duyarlılığından  ötürü erkeğin evlilik teklifini kabul eder.

Fesleğen Divan şiirinde çokça kullanılan çiçeklerden biridir. Daha çok keskin ve güzel kokulu olması açısından değerlendirilmiştir. Bu özelliği, fesleğenin sevgilinin başta saçı ve zülfü olmak üzere hattı, kâkülü ve perçemiyle ilişkilendirilmesine sebep olmuştur.

 Genellikle ılıman iklimlerde yetişen fesleğen sivrisinekleri ortamdan uzak tutma özelliğiyle Anadolu’da sinek kovan olarak adlandırılır. Bununla birlikte fesleğen cinsel gücü artırıcı bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle Anadolu’nun bazı bölgelerinde üremeyi kolaylaştırmak için atlara ve eşeklere yedirilir.

Romalı yazar ve filozof Plinius, fesleğenin sara hastalığının tedavisi için mükemmel bir bitki olduğunu söylemiştir.

 Nicholas Culpeper’a göre yaban arısı, eşek arısı gibi zehirli canlıların soktuğu yere bu bitkiyi tatbik etmek vücuttaki zehiri çeker ve göre fesleğen Mars hâkimiyetinde olan bir bitkidir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: