ruhumun özgürlük bildirgesine attığım imzam; astrolojik haritam/figen toktaş

Figen Toktaş ben…

Ekonomistim, astrolog olma yolundayım. Sizlere astroloji eğitimlerime nasıl başladığımın hikâyesini yazarak paylaşmak istedim ve yazarken çok da heyecanlandım. Emine Gücek hocama ve yollarımızın kesişmesini sağlayan, Yüce Rabbi’me teşekkür edip, şükürler olsun diyorum.

Hayatımın dönüm noktasından iki ay önce, enerjimin dip yaptığı bir dönemde Emine hocamla tanıştım. Hocama ”Benim burcum Kova, yükselenim Boğa, Uranüs boğa’ya yerleşecek, bana neler olacak hocam?” diyerek Natal haritamı yorumlatmıştım. O günü hiç unutmayacağım. Duyduklarım beni hayrete düşürmüştü. Hocamın sağlığımla ilgili önerilerini henüz hayata geçiremeden, Uranüs Boğa’ya geçtiğinde; aniden ve hayatımı değiştiren hastalığımı ortaya çıkardı. O sancılı sürecin, nasıl geçtiğini hatırlamak bile istemiyorum. Uranüs bu ya aniden geldi ve gitti! Uranüs 2026 yılına kadar da yükselen burcum Boğa’da misafirim. 2023 yılında da Ay’ ımın üzerinden geçecek. Bu ani ve öngörülemez olayların baş mimarı olan gezegeni, bu defa ben şaşırtmaya kararlıyım.

Tabii ki; bu rahatsızlık üzerine, benim bütün hayatım değişti. Sorgulamalarım başladı. Yaşantımda bunca çaba aile, iş, kariyer, STK’lar, siyasi ve sosyal yaşamım… Kısacası her şey yolundayken? Gerçekten yolunda mıydı her şey? İnsan konfor alanı yaratınca kendisini orada güvende hisseder. Bu konfor alanı sandığımız şeyler aslında bizim kendimize bilmeden sınırlar çizerek orada yaşamamızdır. Ve adına ne derseniz deyin, şu güzel bir tespittir: “Hayat; siz plan yaparken olanlardır”.

Sorumlulukları sırtıma alıp; bedenimi ve ruhumu nasıl ihmal etmiştim. Nelerden hoşlanıp keyif alıyordum? Kova burcuyum ya, kolektif bilincim ön planda ya, çevrem mutlu ise; ancak o zaman mutlu olabiliyordum. Önce ben, demeyi de unutmuştum. Anladım ki; kendimi çok da ihmal etmişim. Ruhum, bedenimin hızına yetişemiyormuş. Anladım, ama büyük de bedeller ödedim. Sonra kabule geçtim ve anı yaşamayı ve şükür içinde olmayı felsefe edindim. Hayatı yavaşlattım, sevdiğim ve keyif aldığım alanlara doğru kaymaya başladım. Kalıplarımı kırmam, kolay olmadı.

Astrolojiye de oldum olası ilgim vardı. Eğitim almaya hiç fırsatım olmamıştı. Sonra Emine hocamdan eğitim almaya başladım. Konuları öğrendikçe; kendimi tanımaya başladım. İnsan hayatında elementlerin dengede olmasının, ne kadar önemli olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım. Mesela; benim hava elementim çok yüksek, bu durum her şeyi kafamın içinde yaşamama neden oluyor. Uçuşan fikirlerim, uyurken bile zihnimin çalışması, aktif aklım, kendi içimde derinlik oluşturamamam bununla ilgili. Bu durumu çözmek için; meditasyon yapmaya, beni rahatlatan müzikler dinlemeye, düzenli yürüyüşler yapmaya başladım. Çok da iyi geldi bana. Toprak elementim eksikti. Ama en sıkıntılısı ateş ve su elementimin hiç olmamasıydı. Haritanızdaki elementlerin dengeli olması çok önemli. Toprak, ateş, su ve hava olarak dört elementimiz bulunmakta. Burçlarımız bu element gruplarından birisine ait. Ve bizim güneş burcumuz, kimliğimizin çok küçük bir bölümünü yansıtıyor. Bazen haritanızda olmayan element sizin etrafınızı sarabilir. Benim haritamdaki eksik element ateş, çevremdeki insanların hepsi ateş elementindeki burçlardan oluşuyordu.  Eşim, iki kızım ve annem ateş burcu, oğlumun da yükseleni ateş. Çok enteresan değil mi?

Bu konuda hocama şunu sormuştum:

-Aşk dediğimiz şey, kişilerde eksik olan elementlerin birbirlerini çekmesi miydi?

Her elementin temsil ettiği bitkiler, taşlar, renkler doğada var. Ben, ateş elementimi yükseltmek için güneşten faydalanıp; her gün acı biber, kök sebzeler, tere, turp, hardal gibi baharatlı besinleri tüketmeyi ihmal etmiyorum.

Tabii su elementim de hiç yok, eksikliğinde kişi duygularını paylaşamazsa vücudunda toksin biriktirir, duygusal ihtiyaçlarını ihmal eder, acı çekmekten korkar, soğuk ve mesafeli tavırlar sergiler. Su elementinin eksikliği, duygusal sorunlara da sebep olur. Kendimde bu eksikliği gidermek için; su kenarında yaşıyorum, denizi, havuzu çok seviyor, yürüyüşlerimi buralarda yapıyor, bol su içerek dengeliyorum.

Burçlar ayrıca öncü, sabit ve değişken olarak; kendi aralarında sınıflandırılırlar. Haritanızda bu nitelikler, burçların hangi alanlara yerleştiği ve hesaplanması önemlidir. Örneğin haritamda; öncü niteliğe sahip olan; Koç-Terazi, Yengeç,-Oğlak ve değişken niteliğe sahip; Başak- Balık, ikizler-Yay burçlarının puanları çok düşüktür. Sabit burç niteliğine sahip olan; Kova-Aslan, Boğa-Akrep ise tam 15 puan. Kova stelyumlu, örneğine az rastlanan bir haritaya sahibim. Haritanın 10. Evinde oluşan bu stelyum, zorlayıcı açılar olan t- kareler ve büyük kare ile karşı evler ile ilişki içerisinde. 10. Ev bizim kariyer alanımızdır. Hayattaki hedeflerimiz, toplumun bizi gördüğü alandır. Ay burcumuz, duygularımız, bilinçaltımız, köklerimizi, anneliğimizi, annemizle olan ilişkimizi anlatır. Ay’ım yüceldiği (sevdiği, rahat ettiği) Boğa burcunda ve birinci evimde.. Yükselen burcumuz, diğer insanlar üzerinde bıraktığımız etkiyi, çocukluk çağındaki yaşam koşullarını, bizim fiziki özeliklerimizi anlatır. İnsanları karşıladığımız evimizin giriş kısmıdır. Gezegenler, eğer yan yana bir evdeler ise; bu onların renklerinin birleşmesi demektir. Bu birleşime “kavuşum” adı verilir. Stelyum da, kavuşum yapmış gezegenlerden oluşur.

 Ay düğümleri bizim geldiğimiz ve gideceğimiz yeri gösterir, haritalarda. Kuzey Ay Düğümüm (gideceğimiz yol) ve burcumu yöneten sevgili Uranüs’üm ile kavuşumda. Hanemi, evimi, köklerimi anlatan 4. evimde, Aslan burcunda. Bu kavuşum, bana diyor ki ” bırak artık geçmişten getirdiklerini, Aslan burcuna doğru git, hayattan keyif al, çocuk gibi eğlen. Ben de söz dinliyorum, hayattan keyif almayı ailemle deneyimliyorum. Bana ait olmayan ne varsa (eşya, insan, vs.) hepsine teşekkür ederek, evrene teslim ediyorum! Beşinci ev Aslan burcunun, asıl evdir. Keyif, eğlence ve çocuklar evi olan 5. evimi Başak burcu kesiyor. Pluto’m bütün haşmetiyle burada, Başak burcunda.

Pluto, değiştiren dönüştüren gezegen, başak burcu sağlık ile ilgili. Ev, burç ve gezegenin temsil ettiklerini birleştirerek yorumlamamız gerekiyor. Bu durumda benim çocuklarım sağlık alanında dönüştüren mesleklere sahip, çocuklar olmalı değil mi? Büyük kızım doktor (medikal estetik uzmanı), Başak burcu sağlıkçı olduğunu da anlatırken; estetik anlamda değiştirip dönüştürdüğünü anlatıyor. Küçük kızımda mimar, bir Başak titizliğiyle insanların yaşam alanlarını değiştirip, dönüştürüyor.

Astrolojiden öğrendiğim kadarıyla kötü harita yoktur; kişi haritasını bilir de doğru çalıştırır ise sorunların altından daha rahat kalkabiliyor. Astrolojiyle tanışmam bana çok farklı perspektiften hayata bakmayı, duygularımı anlamayı, iç sesimi dinlemeyi ve yavaşlamam gerektiğini öğretti. Aslında kendi natal haritamın yorumu bu kadarla bitmiyor.. Ben kısaca sizinle paylaşmak istedim, astrolojiyle ilgili yazılarımın inşallah devamı gelecek. Sevdiklerimize sarılıp kucaklaşacağımız güzel günler dileğiyle her şey gönlünüzce olsun.

FİGEN TOKTAŞ

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: