Mayıs ayının içinde denk gelen gün, ay ve yıl enerjisinin ”5 ” rakamına eşlik etmesiyle hepimizin gözleri, gökyüzünün ve rakamların titreşimsel enerjisine doğru çevrildi. İçimiz kıpır kıpır ve bir şeyler yapmamız gerektiğini hissediyoruz değil mi? Sizlere buraya bir birinden güzel ritüeller bırakmak isterim ancak yazımın gayesi ritüelden çok öte. İçsel olarak kaleme alıp dokunmak istediğim yerleri sizinle farklı bir pencereden paylaşmak istiyorum.
İçinde bulunduğumuz bu günde Ramazan ayının içsel dönüşüm enerjisine eşlik eden özel bir kapıdan geçmeye davet ediliyoruz.
Hz.peygamber(s.a.v) ‘in ” Kadir gecesini Ramazan ayının son on gününde arayınız ” hadisi şerifinde dediği gibi bu günü yüksek enerji frekansıyla ”5.5.5 ” giriş kapısıyla karşılıyoruz.
Özgürlük-İçsel Madde ve Mana dengesi…
İlhamın rüyaya açıldığı, boğazdaki lokmaların kıymetini bilmeye niyet ettiğimiz, sözcüklerin akılla harmonisi…
Maneviyata açılan kalbin ahir düşünceyle buluştuğu sırat köprüsü.
İnsanın dünyada köklenirken bir mihenk taşı olan boğaz bölgemizin sınavının ederi gibi…
Duygu ve akıl karanlığını açığa çıkaracak manevi basamağın içsel kabulü
Oruç tutmadan öte orucun kendisi olmanın tavsiye edildiği bir ayın güzelliği…
Astrolojide ”Kara Lilith” olarak geçen ve karanlığın ardında saklanan iç yüzümüzü görmeden ışığa dönemediğimiz duyguların perdesinden, örtüsünden sıyrılmayı işaret ettiği gibi… Ayette geçen ”leyl” köküde bu günün sevgiliyle buluşmak için sıyrılması gereken gafletin örtüsüne işaret ediyor sanki. İnsanları, karanlıktan aydınlığa davet eden “Leyletül Kadr ” olarak geçen özel gecede Cebrail’in yeryüzüne ayetleri indirmek için gelmesi sadece nebiye değil, ümmetine de bir işaretti aslında. İçimizde ki özün esas yolculuğu hatırlamasına açılan kapıya davet…
Ayet olarak bildiğimiz her işaretin aslında açılmak için bekleyen birer eşik kapısı veya perde olduğunu da söyleyebiliriz.
Kur’an-ı kerimin yeryüzüne inmeye başladığı bin aydan hayırlı olduğuna işaret, yaşamı yaşarken ”Yaşayan Kur’an olma” bilincine gitmek için fırsat olabilecek özel bir zaman içindeyiz.
5 kapısı aynı zamanda ilham ve rüyaya açılan kapıdır. Beşler kapısından geçmek ”Ruh-Zihin-Beden ” kapısından geçmek gibi hepimizi İlahi hatta dengede olmaya davet ediyor.
Bahar ayında bu kapının bize ”Hıdırellezle” açılması bütün mevsimlerden geçip yeniden çiçek açmak için kendine doğmaya dikkatimizi çekiyor aslında. Çiçeklerimizi dökmekten, meyve vereceğimizi biliriz ya aynen onun gibi. Meyvelerimiz dalından kopsa da esas hizmetin yaşam amacımızı yerine getirme gayesine götürüyor seyrimizi.
Günün rakamsal toplamı ”6 ” olan bu kapının amacı büyük tabloyu büyük mimariyi ve sahibini idrak edip görebilmek. Çiçeğini döktüğüne, meyvenin yendiğine üzülmeden neye hizmet ettigini bilmek, başka başka âlemlerde doğmaya hizmet… İşte bu süreç ham olan nefsin pişmek için yola düşmesine benziyor.
Hızır ve İlyas peygamberin buluşması aslında istediğimiz dileklere ulaşmak için mitolojik ve sembolik olarak bize yol gösteriyor.
Hızır” hız’ ‘kelimesinin kökünden gelmesiyle dilekle ve isteklerin yaratım olarak ”Ol” frekansına, İlyas peygamberin de kendine inanmayanlar için önce kuraklık sonra ettiği duayla birlikte yağmurun yağması imajinasyonun mucizevi yönüne dikkatimizi çekiyor. Değişim -dönüşüm, içsel doğum yaşı olan 40 yaşında mağarada peygamberlik gelmesi de metaforik olarak öze dönmeye, mesleğinin dokumacılık olması sabrın ve erdemin nesiller boyu devam edecek bir sanatın açığa çıkmasına işaret eder gibi. Bu açıdan bakınca hayatımızı ilmek ilmek dokumak için ihtiyacımız olan araçların sembolik olarak bu zaman diliminde ilhamsal olarak kolektife armağan olarak geçmiş denen zaman diliminde bırakıldığını düşünebiliriz. Hızır’ın (a.s) adının burada geçmesi de zamanda zamansız ilerlemenin izahını açıklıyor. Olanın şimdi şu an olduğu sistemiyle çalışan bilinçdışının çalışma şeklinin her Âdemoğlunda olması gibi.
Bir olguya bakarken esas mâna, madde, sembolik, mitolojik içerik, uhrevi ve manevi yönüyle bakmanın bütün ve tam olma yolunda Kamil insan olma amacımıza hizmet edeceği inancındayım.
Göklerin perdesini insanoğluna açacağı ayetlerini suya düşüren Hakkın, evren dediğimiz sûret aksinde hikâyemizi yeniden yazabilmemize fırsat olabilecek bu günün güzelliklere birlik çatısı altında açılması dileğiyle…
TÜLAY AKÇAKOYUNLU
05.05.2021
MİNERVA EMİNE GÜCEK ASTROLOJİ & AKADEMİ 
Bir Cevap Yazın